"Hamburger" le yapılan, "Döner" le olmaz mı ?

Buna kafa yormaya değmez. Çünkü çok kafa yorulacak bir şey değil.

Bir ürünün, bir yiyeceğin, bir hızlı yemeğin yani fast food un dünya geneline yayılabilecek bir marka olması herkesce aranan tercih edilen bir taam olması için tadının harikulade olmasından çok pazarlamasının yapılabilmiş olması gerekir.

Tadı güzel, insanın açken arayacağı, yemesi kolay herhangi bir ürünü dünya genelinde markalaştırabilirsiniz. Döner ya da hamburger. Bu farketmez. Farkedecek olan şey pazarlayabilmeniz.

Hacıoğlu lahmacun örneğin. Kuruldular büyümekle meşguller. Mc Donalds türü kampayalar yaparlar. İlk başladıklarında fırında yaparlardı şimdi makinede üretiyorlar. Heryere bayi veriyorlar. Markalaştılar şimdi büyüyorlar. Yemesi kolay hoşa giden bir lezzet. Sonuçta lahmacun. Dünya çapında olmak pek kolay bir iş değil. Bana sorarsanız döner lahmacundan daha şanşlı bir yemek, dünya çapında bayileşmek için. Ama sıkıysa yapın. Sermaye, akıl, yayılabilme, üretimde pratikleşme, standartlaşma . . .  Bir sürü unsurun bir arada dosdoğru gelişmesi lazım.

Bunun birlik olabilme ile de bir ilgisi yok. Muhtemelen bilinen dünya markaları da birlitelikler sonucu doğup büyümemiştir. Birisi çıkıp işi büyütmüş belki ondan sonra ortaklıklar doğmuştur.

Yıllardır bir Colanın formülü hikayesi vardır. Marifet colanın tadını yakalamak değil o içeceği dünyaya yayabilmektir.

Eskiden bir çok şehirde Panda dondurma vardı. Günün birinde Algida çıktı geldi bütün bayileri sildi süpürdü. 20 Algida dolabına karşılık bir Panda var artık. Muhtemelen isteselerdi piyasadan tamamen silerlerdi ama


ticaret kuralları birazda olsa centilmenlik gerektiriyor. Neden diğerinden daha çok yayıldı ? Tadı mı farklı ? Tarzı mı farklı ? İçinde bir tılsım mı var ? İşletmesi iyi. Pazarlaması iyi. Daha fazla akıl var. Hepsi bu.

Bazı ülkelerde pepsi yaygın, bazılarında ve bizde cocacola daha yaygın. Tadla lezzetle alakalı değil bu durum. İki markayıda seviyor insanlar. Colaturka' nında aynı miktarda şansı var dünyada yayılmak için. Diyelim ki colalı içeceğin hiç girmediği bir dünya bölgesi buldunuz. Kendi colanızı satacaksınız. Önce rakiplerin yenilmesi lazım. Kah anlaşarak kah rekabet ederek kah ezip geçerek. Dev gibi bir iş. Deveden büyük fil var. Yıllardır piyasada olan ve o pazarı size bırakmaya niyeti bulunmayan bir rakibi nasıl bir lezzet yakalarsanız yakalayın yenemeyebilirsiniz.

Döner harika bir ürün. Her türlü standardizasyona, makinalaşmaya, markalaşmaya gayet uygun yemesi tüm dünya insanlarında benimsenebilecek lezzet.

Önce mahallenizde bir dönerci açıp basitce bir kurumsallaşmayı, marka olmayı ve standartlaşmayı bir deneyin bakalım. Veya denemeden önce oturup önünüzdeki 4-5 yılı programlayın. Neler yapılacak nasıl makineleşilecek nasıl reklama girilecek nasıl büyünecek ? Çok para harcayıp belki bir iki ilde bayileşirsiniz. Ama dünya markası olmak için daha çok yolunuz olduğunu anlarsınız.

Afrika kıtasında bomboş bir pazar var. Orada bir bayileşme hesabına oturun. Birlik olmayla falan ilgili değil bu. Bambaşka bir şey. Bu tür bir istek nadiren çok parayla ve ciddi uzmanlıkla bir araya denk gelir. İşte bu tip anlarda ortaya Mc Donalds KFC veya Facebook türü şeyler çıkar.

Dönerciler dernek açsa  ilk olarak lüks bir büro kurarlar. Sonra aidat paralarının nasıl harcandığı anlaşılmasın diye karmakarışık hesaplar tutarlar. Bence ne dönerciler ne de diğer meslekler dernek kurmasın hatta var olan meslek odalarını da kapatsınlar. Dönerin bir dünya markası olması, dönercilerin dernekleşmesine bel bağlıyorsa hiç bir zaman olmayacak demektir. Siz gene Hacıoğlu lahmacunla idare edin. Umut ettiğiniz şeyi lahmacunla yapmaya çalışıyorlar. Hızla yayılmak diye de bir şey yok. Colaların, tavuk butlarının ve hamburgerlerin kaç yıldır var olduğuna bir bakın.

Sermaye ve birlik olmuş insanlar, dönerin bir dünya markası olmasını sağlayabilir. Ama bu eğer olacaksa kendiliğinden olur günün birinde. Bu amaç için insanların suni olarak bir araya getirilmesi muhtemelen bu işin olmayacağının en önemli emaresidir. İnsanları bir araya toplayınca olmaz dememin sebebi şu ; Amaçları bir fetih olursa belki, para kazanmak olursa mümkün değil !

Bu başlıkta tek taktir ettiğim şey çok sağlıklı makul bir yazı yazılmış olması. Güzel bir temenni doğru şekilde dile getirilip yazıya dökülmüş.

Daha önce de dönerin dünyaya yayılması ile ilgili yazılar yazılmıştı. Genellikle de Kuzey Avrupa da yaşayan gurbetciler yazmıştı. Nedense bu yazılar hep bir tuhaf olurdu.

Konikste okuduğum en sağlıklı, "dönerin dünya yayılmasıyla" ilgili,  gurbetci yazısıdır bu . . .


03/10/2012 de yazıldı. Bu yazının yazıldığı sitedeki orjinal başlığı görmek için tıklayınız. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder