Bilinmeyenler ve GDO




Ülkemize suni genli tohumların girişi yasaktır fakat denetimi yoktur ya da çok yetersizdir. Henüz ortada bilimsel bir tehlike olmadığı için üzerinde çok fazla durulmamıştır.

Zira suni genli bir domates tohumu alırsanız, orabanj hastalığına asla yakalanmayacak bir tarlanız olacak demektir. Tarlada bazı hastalıklar ortaya çıktığında ilaçla önlenmesi mümkün olmayıp müteakip yıllarda da tarla enfekte kalabilir yani ticari hayat sönebilir. Çok korkulan bir bitki hastalığından kesin kurtuluş yolu olan bu suni genli tohumluğun cazibesi buradan gelir. Önemli bir hastalığa karşı koymak için yapıştırılmış bu suni genin sağlığa zararı konusunda yapılan yorumlar hiçde bilimsel değildir. Bu gen kanser yapar diyebilmek için nasıl kanser yapacağınıda makul ve mantıklı bir şekilde açıklamak gerekir.

Cep telefonu adamı kanser yapar demekle aynı şey. Nasıl yapacak ? Cep kanser yapıyorsa neden dünyada kanser patlamadı ? Kanserdeki artış artan nüfüsla orantılı. Cepten önce sigara var. Kimyasallı yoğurtlar peynirler var. Artan CO2 gazı var. Delinen ozon tabakası var. Daha birinci sırada duran unsurlar değilde korku yaratmanın daha populer olduğu cep suçlanıyor. İşte aynen bunun gibi.

GDO da muhtemelen tohumculuk şirketlerinin ticari savaşı bu bilgi kirliliğini ortaya çıkarmış durumda. Bazı firmalar o kadar harika sonuçlu tohumlar geliştirmişler ki bu yeniliğe girememiş olan diğer tohumcuların piyasalarını kırmış durumdalar. O zaman ne yapalım bu tohumlar kanser eder adamı diyelim.

Kim rekabette nasıl bir yol izlerse izlesin suni gen yapıştırma işi asla engellenemeyecek bir sektör.

Bir grubun çıkıp absürt tartışmalar yerine, ülkemizde suni genli tohumları kim denetliyor ve yeterli mi diyerek tartışması gerek. Dünyada suni genli tohum üreten firmalrın çalışmaları piyasaya çıkmadan önce kimler tarafından tescilleniyor, yapılacak çalışmalara getirilen etik kurallar nelerdir bunları anlatılması gerek.

Adam çıkıyor domatese akrep geni yamanabilir diyor. Terminatör bitkiler dünyayı ele geçirecek diyebiliyor. Zihni örümcek adam filmiyle şekillenmiş bir zihniyet var ortada bir de televizyonda konuşuyor olmanın dayanılmaz cazibesi . . .

Suni bir gen ıstakaya dizilen okey taşları gibi kolayca yapılan bir iş de değil üstelik. Suni gen bir bitkinin kendi doğasında asla oluşturamayacağı bir genin başka bir organizmadan alınıp bu bitkiye yapıştırılmasından ibarettir. Her gen her bitkiye yapıştırılamaz. Metrik 3 bir cıvata metrik 3 bir somuna girer. Genler arasında bir uyum olmalıdır, gene doğa bizi sınırlar. Akrebi domatese yapıştırmak Murat 124 ün tekerleğini C200 mercedese takmak gibi bir şey. Takılmaz ne çapı ne de delikleri denk gelmez. Delip taksak bile araba düzgün gitmez. Yani elimizde ürün alabileceğimiz ticari bir bitki olamaz.

 29/10/2009 :  04:33 de yazıldı. Bu yazının ilk yazıldığı orjinal sitedeki başlığın tamamını görüntülemek için tıklayın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder