Fındıkta Türkiye birincidir. Bu ne demek ? Neyin birincisi ? Dünyanın
tükettiği her 4 kilo fındığın 3 kilosunu Türkler üretir demek. Kalan 1
kiloyu da İtalya , İspanya üretir. Diğer birkaç ülkenin ve Amerika nın
bu üretimde payı yok denecek kadar az.
Fındık dünya çikolata
sanayisinin birinci malzemesidir. Fındık yok ise çikolata da yok
demektir. Kakao ve findık çikolatayı oluşturur. Kakao tat , fındık ise
bu tadı bozmayıp destekleyen dolgu maddesi olarak görev yapar. Daha başka bir sürü fındık ürünü vardır.
Çikolata
dünyanın her ülkesinde neredeyse demirbaş ama fantazi bir gıda ya da
bir diğer deyişle fantazi bir gıda olduğu halde neredeyse demirbaş bir
temel gıda kadar yaygındır.
Dünyanın tükettiği bu vazgeçilmez
gıdanın hammaddesi bizde yetişir. Yani yok satacak bir ürün. Ama
çiftcisi üzgün. Yeni bir şey de değil. Yıllardır böyle. Buyrun burdan
yakın.
Bunun sebebi ne ola ki ?
Yoksa bu da mı
siyonistlerin işi ? Yoksa Amerika mı durumu bu şekle sokmuş ? Almanya
da fındık fiyatlarının oluştuğu bir piyasa var fındık borsası gibi.
Fındık bizde ama fiyat Almanya da şekilleniyor, neden ?
Fındık
ile geçimini sağlayan bir çiftci bunu hiç merak etmemiş mi bu güne kadar
? Siz olsanız elinizde bu kadar nadir kıymetli bir ürün var iken
fiyatını kendiniz belirlemek istemezmiydiniz ?
20 bin liralık
arabanızı satarken devlet size 10 bin veririm dese idi satarmıydınız ?
Satmazdınız. Kendinize başka alıcı bulurdunuz.
Fındık devletten
başka kimelere satılabilir ? Önü tıkalı mıdır ? Devlet size kilosuna 3
lira veririm onu da 1 yıl sonra veririm dese idi başkasına satmak için
kolları sıvamaz mı idiniz ?
Fındığın devlet ofisinden başka bir
yere satılması yasak mıdır ? Değildir. Yurt içi ve yurt dışı
istenen her yere satılabilir. Hatta bunu yapıp devleti bu abilik etme
zorunluluğundan kurtardığınız için size teşekkür bile eder .
Devlet
yıllardır fındık çiftcisine abilik etmek malı daha dalında iken daha
dalda fındık oluşmamışken yüksek fiyatlarla almak zorunda kalmıştır.
Bu
imkanlar yüzünden fındık yetiştirme alanları ülkemizde son 20 yılda 230
kat artmış ve dünyanın en büyük üreticisi konumuna yerleştirmiştir
Türkiye yi.
Devlet artık bu abiliği yapmak istemiyor. Diyor ki
artık çok büyüdünüz sizde kendi başınıza bir abisiniz. Piyasaya çıkın,
pazara bakın , birlik oluşturun , fiyatınızı belirleyin , dünya ile
pazarlığı kendiniz yapın beni aradan çıkarın diyor !!!
Ne feci
bir durum. Çiftci yıllardır yetiştirme işini yapıyor daha dalında
satmanın güvencesini yaşıyordu. Şimdi artık satmak içinde uğraşacak.
İşte bütün feryat bundan kopuyor. Gene devlet alsın, daha fındık
yetişmeden alsın, kilosunu 8 ?!! liradan alsın.
Daha da ciddi konuşanlar var. Ordu ve Giresun Hükümete oy vermedi diye yapılıyor bunlar diyorlar.
Çarşıdaki
esnaf müşteri bulmak için uğraşır, bir çok şirket pazarlama giderleri
içinde boğuşurken bir sektörde mal hiç pazarlama yapmadan hatta daha
üretim sonuçlanmadan satılsın. Akla yatkın değil.
İllede pazar ile uğraşmak istemiyorsanız her malın bir alıcısı vardır ama ucuza alır.
Çilekte
bir bitki. Dünya pazarında bulunmaz bir nimet değil. Her yerde yetişir.
Arsız mı arsızdır. Hiç müşkülpesent değildir. Evin salonunda bile
yetişir şartları biraz zorlasanız. Ne demek şimdi bu ? Fındıkcılar
çilek mi yetiştirsin, 30 yıllk bahcelerinde , terk mi etsinler babadan
kalma işlerini ?
Asla. Hatta şimdi daha da sarılsınlar
bahçelerine işlerini geliştirme zamanı onlar için. Zengin tacirler
olmanın zamanı geldi çünkü onlar için ama gene de bazıları zarar görecek
bu yükün altından kalkamayacak yeni dünya düzeninin bir çarkının
arasına sıkışıp kalacak. Fakat bir çoğu için büyük bir gelecek var.
ellerinde neredeyse altın bahçesi var zira....
Çilek son yıllarda
ihracat rekorları kırıyor. Çiftciler aynı çiftci. Onlar da bilmezdi
ihracatı. Birlikler oluştu. Her bölgede bir öncü çıktı. Pancar ekerken
çileğe dönen çiftci bile oldu. Kriz onları gerçekten de teget geçti
denebilir. Hepsi bahçe büyütmekle meşguller.
Bir uyduruk
çilekle olan bu iş nasıl olur da dünya kıymetlisi bir fındıkla olamaz ?
Olur olmasına da biraz hareket lazım. Yılların alışkanlığından
kurtulmak lazım. Pazar nerededir bir bakmak lazım. Son kullanıcıya
satmanın cazibesi ile bir tanışmak lazım. Pazarı zaten hazırda bekleyen
bu malı elinde mal olmayan hiç bir zaman üretme şansı olmayan ülkelere
bırakmamak lazım. Fındığın yanında akılda satmak lazım.
Kolay
satışlı fındık 3 lira zor satışlı fındık 6 - 7 lira mesela , olaya böyle
de bakmak lazım. Yetiştiricilik emeği kadar bir de satış emeği
harcanacak yani anlaşılan.
Fındık üreticisinin bunu başarması
vatana da hizmettir. Fiyatımı ben belirlerim diyebilmekten daha büyük
nasıl bir eylem olabilir ?
Hani ülke düzenini beğenmeyen
eylemler var ya işte onları diyorum. Eylemi kendi hanenle değil
dışarıdaki senin fiyatını senin yerinden kalkmaman yüzünden elinde sanki
bir ürün varmış gibi belirleyene yapmak gerek. Tabi tadını kaçırmadan.
Savaşmadan boğmadan. Birlik budur, fiyatım şudur, diyebilmek. Borsanın
burada oluşmasını sağlamak, birden çok dünya pazarı ile çalışmak. 7
rakamını aşağı indirmek için çırpınanı gerekirse fındıksız bırakıp başka
pazara 8 e satabilmek. Pazarla çocuk oyuncağı gibi oynamak.
Şu an üretici olmadığı halde bunu yapmakta olanın elinden bu oyuncağı almak.
Bütün işi toprağa iklime bırakmayıp biraz işin içine girmek . . . . .
20/07/2009 : 17:03:57de yazıldı. Bu yazının ilk yazıldığı orjinal sitedeki başlığın tamamını görüntülemek için tıklayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder